Ankara Üniversitesinde, yapay zekâ alanında akademi, sanayi ve kamu iş birliklerini teşvik amacıyla “Disiplinlerarası Yapay Zekâ Proje Pazarı” etkinliği düzenlendi. 

Ankara Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) Koordinatörlüğü ve Ankara Üniversitesi TEKNOKENT iş birliğinde, TÜBİTAK ve Ankara Ticaret Odasının destekleriyle Beşevler 10. Yerleşkesinde düzenlenen ve 2 gün boyunca devam edecek etkinliğin açılışı; Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski, Litvanya, Tunus, Nijer Büyükelçileri, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mesut Güner, Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın ile sektör temsilcileri ve akademisyenlerin yoğun katılımıyla gerçekleşti.

Etkinliğe katılanları girişte, yapay zekâ yetenekleriyle donatılan robot Maya karşıladı. Maya, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski ve Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ile etkinliğe katılanların sorularını yanıtladı.

Yapay zekâ alanında akademi, sanayi ve kamu iş birliklerini teşvik etmeyi amaçlayan “Disiplinlerarası Yapay Zekâ Proje Pazarı” açılış töreni, açış konuşmaları ile başladı.

“Yenilikçi Fikirleri Bir Araya Getirecek Önemli Bir Adım”

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay, konuşmasının başında, “Tarihi bir açılıştayız” ifadesini kullandı. Bozay, etkinliğin, yapay zekâ alanındaki yenilikçi fikirleri bir araya getirecek ve ülkemizin dijital dönüşümüne katkı sağlayacak önemli bir adım teşkil ettiğini vurguladı.

Özel sektör, kamu ve akademinin birlikte çalışmasının önemine vurgu yapan Bozay, “Herkes kendi çalışmasını yapıyor ama böyle bir sinerji yaratırsak bunun getirisi çok daha fazla olacak” dedi.

İçinde bulunduğumuz dönemin tarihi bir dönem olduğunun altını çizen Bozay, “1769’da buhar makinesi ortaya çıkınca etkileri 61 yılda hissediliyor. 1880’de elektrik bulunduğunda etkileri 32 yılda oluyor. Sonra bilgisayar teknolojisine 1980’de geçtiğimizde de bu etkiler 15 yılda görülüyor. 2023’ü milat aldığınızda yapay zekânın ekonomik verimliliğe etkisi ve dönüşümü 7 yıl olacak. Yani önümüzde çok bir vakit yok. Bütün bunları yaparken de belli bir düzenleme ve belli bir regülasyon, inovasyon bileşimi içinde hareket etmemiz gerekiyor. Biz de burada AB'ye aday ülke olarak ve en çok bilim ve ticari iş birliğimiz olan kurum AB ile neler yaparız, ona bakıyoruz" diye konuştu. 

Türkiye'nin bu konuda geri düşmemesi için yapay zekâyla ilgili merkezlere ihtiyaç olduğunu kaydeden Bozay, özel sektörün, kamunun ve akademinin bu tarz merkezlerde birleştirilmesi gerektiğini ifade etti.

“Yenilikçi Teknolojileri Yaygınlaştırmak İçin Birlikte Çalışmalıyız”

AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski ise, yapay zekâ alanında gerçekleştirilen bu etkinlikte bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti.

Türkiye’nin bir yüksek teknoloji ülkesi olduğunu belirten Ossowski, “Türk üniversiteleri, şirketleri ve enstitülerinin bu alana katkısı yadsınamayacak derecede büyüktür. Dijital kamu hizmeti alanında, dijital beceri geliştirmede ve toplumun her alanında yapay zekâ ve yenilikçi teknolojileri yaygınlaştırmak için birlikte çalışmalıyız” ifadelerini kullandı. 

“Üniversite İle Sektör İç İçe Girmiş Durumda”

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar da “Disiplinlerarası Yapay Zekâ Proje Pazarı” etkinliğinin üniversite bünyesinde yapılan ilk proje pazarı niteliği taşıdığını kaydetti. 

Türkiye'de Boğaziçi ve Ankara üniversiteleri olmak üzere iki üniversitede yapay zekâ enstitüsü bulunduğunu aktaran Ünüvar, yapay zekâ enstitüsü ile ilgili çok önemli çalışmaların olduğunu söyledi.

Etkinlikle sektör temsilcileri ve yatırımcıların akademisyenlerle bir araya geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Ünüvar, "Eskiden akademi ile sanayi ya da endüstri birbiriyle çok yakın değildi ama artık öyle bir çağda yaşıyoruz ki, üniversiteyle sektör iç içe girmiş durumda. Dünyada en önemli üretimi yapan hangi ülkeye bakarsanız bakınız, onların üniversiteyle endüstri arasında çok yakın çalıştığını görürsünüz. Bugünkü proje pazarı da tam da bu amaca hizmet edecek bir etkinlik olacak" dedi.

“Ankara Üniversitesi Olarak Bu Serüvenin Dışında Olamazdık”

Yapay zekânın sınır tanımayan bir hızla ilerlediğinin de altını çizen Ünüvar, şöyle devam etti:

“Gün geçmiyor ki yapay zekâ ile ilgili bizi şaşırtan bir gelişme görmeyelim. Dolayısıyla biz, Türkiye’nin en önemli üniversitelerinden birisi olan Ankara Üniversitesi olarak bu serüvenin dışında olamazdık. Ve bu serüvenin içerisinde yenilikçi ruhumuzu ve geleceğe olan inancımızı yansıtmalıydık ve bugün de tam da bununla ilgili bir etkinlikteyiz.”

Proje pazarında “business to business” ya da Türkçesiyle şirketten şirkete birtakım görüşmelerin de olacağını kaydeden Ünüvar, “Proje pazarı böylece aynı zamanda sadece tanıtım değil, somut çıktıların da olduğu bir eyleme dönüşmüş olacak” dedi.

“Akademisyenlerin Bu Konulara Önem Vermesi Bizim İçin Değerli”

TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mesut Güner de pazarda sergilenen projelerin, girişimciliğin desteklenmesi, bilginin ticarileşmesi, sanayide kullanılması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

Dünyanın sürekli geliştiğini belirten Güner, toplum olarak bu gelişime ayak uydurulması gerektiğini, uydurulmaması durumunda hem ekonomik hem de güç açısından geri kalınacağını ifade etti. 

TÜBİTAK olarak üniversitelerin, firmaların ve öğrencilerin projelerine büyük destek verdiklerini vurgulayan Güner, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Amacımız, proje, AR-GE kültürü ve firmaların büyümesi. Akademik çalışmaların ürüne dönüşmesi için desteklerimizi sürdürüyoruz. Tek başına bizim TÜBİTAK olarak yeterli kalmamız mümkün değil. Özellikle akademisyenlerin bu konulara önem vermesi bizim için değerli. Sergilenen projeler yalnızca teknik anlamda yenilikçi bir ürün değil, aynı zamanda üniversitelerde üretilen bilginin ve bunun da yayılması noktasında önemli bir rol oynamaktadır."

“Dünya Yapay Zekâ Devrimi Yaşıyor”

ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran ise, internetin keşfinden bu yana yaşanan en büyük değişimin ve dönüşümün ortasında olduklarını, pek çok şeyi temelden değiştiren benzeri olmayan bir döneme girdiklerini aktardı.

Yapay zekânın sosyal ve ekonomik hayatın her alanına hızla girerek etkisini her geçen gün hissettirdiğini söyleyen Baran, "Artık sağlık, eğitim, üretim, ticaret ve birçok sektörde yapay zekânın gücüyle şekillenen süreçlere tanık oluyoruz. Bu gelişmeler yalnızca verimlilik sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda sektörler, ekonomiler ve toplumsal yapılar üzerinde de köklü değişimleri ortaya çıkartıyor. Özetle, dünya yapay zekâ devrimi yaşıyor. Ülkeler yapay zekâ ile ilgili stratejiler oluşturuyor. Bugüne kadar ülkemizin de aralarında yer aldığı 60'tan fazla ülke yapay zekâ stratejisi hazırladı ve bu alandaki rekabeti hızlandırmak için de çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu.

Konuşmaların ardından, TÜBİTAK 1505 Üniversite-Sanayi İş Birliği Destek Programı kapsamında desteklenmeye hak kazanan projelerin sahipleri ile konuşmacılara plaketleri takdim edildi. 

Daha sonra, “Disiplinlerarası Yapay Zekâ Proje Pazarı” etkinliğinin açılış kurdelesi kesildi. Etkinliğe katılanlar, açılışın ardından, sağlık, eğitim ve mühendislik alanlarında yapay zekâ uygulamalarına yönelik projelerin tanıtıldığı stantları gezerek, projeler hakkında bilgi aldı.

Yorumlar