“1915’ten Günümüze Türk-Ermeni İlişkileri: Yol Ayrımından Normalleşmeye” Paneli Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Türklerin başka toplumlara karşı bakış açısının, asla soykırım yapmayacağının net delili olduğunu söyledi. Eğitim Bilimleri Fakültesi ve Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü iş birliğiyle Avrupa Toplulukları Araştırma ve Uygulama Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen “1915’ten Günümüze Türk-Ermeni İlişkileri: Yol Ayrımından Normalleşmeye” konulu panelin açılışında konuşan Ünüvar, her yıl 24 Nisan’da, özellikle bazı batılı devletler nezdinde sözde soykırım ile ilgili birtakım kararlar alınmaya çalışıldığını, bununla Türk milletinin mahkûm edilmek istendiğini vurguladı. Ünüvar, “Baktığımız zaman Türklerin sahip olduğu değerler, dini hassasiyetleri, uzunca bir süredir Anadolu’da yaşayan toplumlara karşı bakış açısı, hatta fethettiği topraklardaki davranışı Türklerin asla soykırım yapmayacağının net delilidir” ifadelerini kullandı. Osmanlı’nın, idaresindeki topraklarda hiçbir topluma kendi fikrini, dilini, kültürünü empoze etmeye çalışmadığını belirten Ünüvar, “Empoze edilmiş olsaydı o bölgelerde şu anda yoğun bir şekilde Türkçe ya da Osmanlıcanın konuşulduğunu görürdük. Ecdadımız o kadar hoşgörülü ki kendi dilini bile empoze etmemiş. O coğrafyaları dolaştığınız zaman sadece kendi dinimizden olanlar değil, Hristiyan topluluklar bile Osmanlı’nın kendilerine ne kadar demokrat davrandığını ifade ederler. Türklerin ne kadar insancıl ne kadar duyarlı davrandığından büyük bir sitayişle bahsederler. Bu kadar sitayişle bahsedilmesi, bir toplumun asla ve asla soykırım yapmayacağının net bir işaretidir” dedi. Anadolu’nun bugün aldığı göçün varlığının bile Türklerin kendilerinden olmayan toplumlara karşı ne kadar nezaketli ve içten davrandığının işareti olduğunu vurgulayan Ünüvar, “Bugün Anadolu topraklarında pek çok milletten milyonlarca insan yaşamaktadır. Bu bizim halkımızın hoşgörüsünü de gösteren önemli bir göstergedir. Dolayısıyla bu kadar önemli insani değerleri içselleştirmiş bir milletin soykırım yapması mümkün değildir. Esasında bunu batı dünyası da biliyor” şeklinde konuştu. Azerbaycan’ın 44 günlük 2. Karabağ Savaşı’nda işgal altındaki topraklarını önemli ölçüde tekrar sınırlarına dahil etmesinden sonra yeni bir sürecin başladığını ifade eden Ünüvar, şöyle devam etti: “Bu süreçte Türkiye ile Ermenistan arasında bir normalleşme ile ilgili komisyonlar oluşturuldu. Bizden de bir özel temsilci atandı. Ama onlar temaslarda bulundukça bir güruh ya Erivan’da Türk ve Azerbaycan bayraklarını yakıyor ya da ‘diaspora’ adı verilen, tuzu kuru, batıda gününü gün eden ama Ermenistan’daki vatandaşlarını yokluğa, sefalete mahkûm eden güruh bunu baltalamaya çalışıyor. Çünkü sorunun devam etmesi onların varlığının da devam etmesi anlamına geliyor. Süreci baltalamaya çalışanlar olsa bile nihayetinde ülkelerin, toplumların barışa ihtiyacı var. Özellikle Güney Kafkasya’da barışa çok ihtiyaç var.” Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş de Türk milletinin 1915’te meydana gelen olaylardan dolayı yıllardır töhmet altında bırakıldığını belirterek, “Türk milleti soykırım yapmakla suçlanıyor. Bu aslında Türk milletine yapılacak en büyük hakarettir. Çünkü tarihte en güçlü olduğu dönemlerde bile Türk milleti herhangi bir gruba karşı soykırım yapmamıştır” dedi. Daha sonra panel oturumuna geçildi. Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Uzun moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde; Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Temuçin Faik Ertan, Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldız Deveci Bozkuş ile TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Serdar Palabıyık, 1915’ten günümüze Türk-Ermeni ilişkilerine dair sunumlarını gerçekleştirdi. |
255 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |