• https://www.facebook.com/necdetunuvar
  • https://www.twitter.com/@necdetunuvar
  • https://www.instagram.com/necdetunuvar
  • https://www.youtube.com/channel/UCjxIt73RTZjCQlvxODKl-mQ
Ankara Üniversitesinde “Azerbaycan’ın İncisi Şuşa” Söyleşisi

Azerbaycan’ın bağımsızlığını yeniden kazanmasının 31. yılı nedeniyle Azerbaycan Büyükelçiliği ve Ankara Üniversitesi iş birliğiyle “Azerbaycan’ın İncisi Şuşa” konulu söyleşi gerçekleştirildi.
Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov’un Ankara Üniversitesi öğrencileriyle buluştuğu söyleşi, Rektörlük 100. Yıl Salonu’nda düzenlendi. Söyleşi öncesinde fuaye alanında “Azerbaycan” konulu fotoğraf sergisinin açılışı yapıldı.

Saygı duruşu ve her iki ülkenin milli marşlarının okunmasıyla başlayan etkinlik, Azerbaycan’ın kültür başkenti Şuşa’nın tanıtım filminin izlenmesiyle devam etti. Etkinlikte, Azerbaycan ezgilerinin seslendirildiği müzik dinletisi katılımcılardan büyük alkış aldı. Daha sonra, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov’un konuşmacı olduğu söyleşiye geçildi.

Memmedov, Azerbaycan’ın 1918’de kazandığı ilk bağımsızlık yıllarından 1991’de kazanılan ikinci bağımsızlık dönemine, ekonomik ve askeri açıdan gelişimine, Azerbaycan-Türkiye dostluğuna ve Karabağ’ın işgalden kurtarılmasına kadar pek çok konuya değindi. Azerbaycan’ın 18 Ekim 1991’de bağımsızlığını ilan etmediğini, bağımsızlığını yeniden kazandığını vurgulayan Memmedov, bugünkü bağımsız devletin 1918 yılında kurulan ve 23 ay yaşayan devletin devamı olduğunu kaydetti. Memmedov, “Onun için yaşımız 1918 yılından hesaplanır” ifadesini kullandı.
Bu yıl bütün törenlerin “Şuşa Yılı” çerçevesinde gerçekleştirildiğini aktaran Memmedov, bu etkinliğin de bu kapsamda düzenlendiğini dile getirdi.

“Türkiye ile El Ele Verip Gücümüze Güç Kattık”

Büyükelçi Memmedov, Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sinin işgal edildiğini, savaş nedeniyle ekonomilerinin darmadağın olduğunu, yaklaşık 1 milyon Azerbaycanlının yaşadıkları yerlerden göç etmek zorunda kaldığını hatırlattı. Azerbaycan’ın, Haydar Aliyev’in tecrübeleri ve ileri görüşlülüğü sayesinde bu zor günleri aştığını dile getiren Memmedov, Hazar Denizi’ndeki petrolün çıkarılmasıyla pek çok şeyin değiştiğini ve yatırımların başladığını belirterek, bu projelerin 31 yılda Azerbaycan’ı bölgesinde önemli bir aktör haline getirdiğini kaydetti. Memmedov, “Türkiye ile el ele verip gücümüze güç kattık. Petrolden kazandığımız parayı güce çevirebildik. Devlet siyasi güç olmadan kendini koruyamaz. Tek ordu ile kendini korumak mümkün değildir. Biz Türk modelinde ordu kurup sonra tek tek problemlerimizi halletmeye başladık” dedi.

Azerbaycan’ın Karabağ’da 28 sene süren Ermeni işgaline 2020 yılında son verdiğini kaydeden Memmedov, “Türkiye’de eğitim almış çocuklar, Türk modelinde kurulmuş ordu, bütün dünyadan ve Türkiye’den alınmış silahlar, güçlü bir ordu ve Türkiye’nin siyasi desteği. Ordu gücünün yetmediği yerde siyasi destek çok önemli, onsuz mümkün değil. Türkiye ne için gerekliydi? Başka devletler karışmasın, ordu göreceği işi görsün. Ne işi görsün? İşgal altındaki kendi topraklarını azad etsin. Doğal hakkını, hukukunu yerine getirsin. Vatandaşını, toprak bütünlüğünü korusun. O topraklar bizim dedelerimizin evlatlarımıza mirasıydı, onu aldık çocuklarımıza bıraktık” ifadelerini kullandı.

“Bakü ile Ankara’yı Birbirinden Farklı Görmüyoruz”

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ise programda yaptığı konuşmada, Bakü ile Ankara’yı birbirinden farklı görmediklerini ifade etti. Ünüvar, “Biz farklı coğrafyalarda konuşlanmış iki bağımsız ülkeyiz ama gönül coğrafyamız bir. Aynı dil, aynı din, aynı kültür, aynı ruh dünyasının parçalarıyız. Hakikaten ayrımız gayrımız yok. ‘Çırpınırdın Karadeniz’ parçası Bakü’de de söylense aynı ruhla, aynı coşkuyla söylenir; Ankara’da da söylense, Kayseri’de de söylense, İstanbul’da da söylense, Adana’da da söylense aynı ruh ve aynı coşkuyla söylenir. İşte bu ‘tek millet, iki devlet’ ifadesinin de nişanesidir” diye konuştu.

Azerbaycanlı öğrenciler adına konuşan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Nigar Ağazade de bir halkın sahip olduğu en büyük servetin bağımsızlık olduğunu kaydetti. Şuşa’nın Azerbaycan’ın gurur kaynağı olduğunun altını çizen Ağazade, “Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in de söylediği gibi Şuşa’nın Azerbaycan tarihinde önemli bir yeri vardır. Bu bizim kadim şehrimizdir. Asırlar boyu Azerbaycanlılar Şuşa’da yaşamışlardır. Şuşa yalnız Azerbaycan’ın değil, tüm Kafkasların incisidir” şeklinde konuştu.
Söyleşi, soru-cevap bölümüyle sona erdi.

Daha sonra Büyükelçi Memmedov, Rektör Ünüvar ve öğrenciler, Nahçıvan’dan getirilen toprağı, daha önce Bakü, Şuşa ve bazı şehirlerden getirilen toprakların da konulduğu, Azerbaycan Milli Lideri Haydar Aliyev’in diktiği mavi ladin ağacının altında oluşturulan özel bölüme bıraktı.

Rektör yardımcılarımız, dekanlarımız, akademisyenlerimiz ile öğrencilerimizin katıldığı program, anı fotoğrafı çektirilmesiyle sona erdi.

  
182 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın