Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2021-2022 Akademik Yılı mezunları, düzenlenen törenle yeni yaşamlarına uğurlandı.
Beşevler 10. Yıl Yerleşkesi Güneş Meydanı’nda ailelerin yoğun katılımıyla gerçekleştirilen mezuniyet töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Tören, fakülte öğrencilerinden Enes Saatçi’nin Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından, açış konuşmalarıyla devam etti.
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, 1949 yılında kurulan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin Türkiye’nin en önemli ilahiyat fakültesi olduğunu belirterek, “Mezunlarımız, kuruluşunun 70. yılında bizzat Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ‘Türkiye’nin İlahiyat Markası’ olarak tescil edilen bir okulu bitiriyorlar” dedi.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin zengin birikimiyle gerek yurt içinde gerekse uluslararası platformda çok önemli işler yapan bir okul olduğunun altını çizen Ünüvar, “Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı azimle, aynı güçle, aynı kararlılıkla yeni mezunlar yetiştirmeye; ülkemizin dört bir köşesine hatta dünyanın dört bir köşesine mezunlarını göndermeye devam edecek” ifadelerini kullandı.
“İlahiyatçılara Önemli Görevler Düşüyor”
Son derece önemli bir dönemde mezun olan genç ilahiyatçılara çok önemli görevler düştüğünü kaydeden Ünüvar, şöyle devam etti:
“Dünyada imkânların giderek arttığı bir dönemdeyiz. İmkânların yanında ihtirasların da arttığı bir dönemdeyiz. İhtiraslar imkânlardan daha fazla artıyor ki insanlar o imkânları yetersiz görüp, değişik zararlı alışkanlıklara; bilhassa uyuşturucu gibi, alkol gibi, teknoloji, kumar bağımlılığı gibi birtakım bağımlılıklara doğru gidiyorlar. O sebeple bu genç kardeşlerimiz, kendileri de genç olduğu için, gençlerin dilinden daha iyi anladıkları için onlara çok önemli görev düşüyor. Bu kardeşlerimizin, hangi görevi alırlarsa alsınlar mesai ile sınırlı bir görevlerinin olmadığını bilmelerini arzu ederim. Gün 24 saat, yıl 365 gün ve ömür doğumdan ölüme kadar devam ediyor. Ve her anında, insanın doğduğu andan öldüğü ana kadar bir ilahiyat mensubunun, bir ilahiyat mezununun yapacağı önemli görevler var. Ve en önemli görev de toplumun huzurunu, mutluluğunu artırmak.”
İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şamil Dağcı da mezunların, fakülte ve üniversiteden edindiği akademik birikimi, kişilik değerlerini ve çözüm odaklı heyecanını ülkemizin, milletimizin ve bütün insanlığın hizmetinde kullanacağından emin olduğunu kaydetti. 5 yıllık eğitim-öğretim ilişkisinin sadece belli bir süre için oluşturulan akademik bir bağ olmadığını dile getiren Dağcı, “Bu bağlar pekişecek ve gittikçe zincir haline gelecektir. Sağlam gönül bağlarıyla birbirine bağlanan insanlar birbirlerini ve ideallerini unutmayacaklardır” dedi.
Açış konuşmalarının ardından, dereceye giren öğrencilere belgeleri ve hediyeleri takdim edildi.
Daha sonra Ankara Üniversitesi mezuniyet törenlerinin bir geleneği haline gelen güvercin uçurma seremonisi gerçekleştirildi. Rektör Ünüvar ve Dekan Dağcı, dereceye giren öğrencilerle birlikte güvercinleri gökyüzüne bıraktı.
“2 Çocuk Annesi Fakülte Birincisi”
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden birincilikle mezun olan Nafiye Aydın, mezunlar adına konuşmasını gerçekleştirdi. Aydın, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden birinci olarak mezun olmanın haklı gururu, mutluluğu ve heyecanı içerisinde olduğunu belirtti. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin ikinci üniversitesi olduğunu ifade eden Aydın, “İlk üniversitemden mezun olduktan yaklaşık 10 yıl sonra Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ailesine katıldım. Bu süreçte genç arkadaşlarımdan o kadar çok şey öğrendim ki onlar benim umudum oldu, yaşam ve hayat enerjimi artırdılar. Burada geçirdiğim yılları hep ‘iyi ki’ diye anımsayacağım” dedi.
“Çocuklarıyla Aynı Masa Etrafında Ders Çalıştı”
Konuşmasında, sınıf arkadaşlarından farklı olarak evli ve 2 çocuk annesi olduğunu vurgulayan Aydın, “Okula başladığımda oğlum ilkokula, kızım ise ortaokula yeni başlamıştı. Çocuklarımla aynı masanın etrafında beraber 4 sene boyunca ders çalıştık. Şimdi üçümüz birlikte mezun oluyoruz. Bu nedenle de bu mezuniyet benim için oldukça anlamlı ve kıymetli” ifadelerini kullandı.
“Çocuklarına Özel Teşekkür”
Konuşmasının sonunda eğitim sürecini tamamlamasında katkısı olanlara teşekkür eden Aydın, şöyle devam etti:
“En büyük teşekkürü bir karşılık beklemeden hem maddi hem manevi bize destek veren ailelerimiz hak ediyor. Kendi adıma, bana sonsuz güvenen, beni bugünlere getiren canım aileme ve hep arkamda duran kıymetli eşime çok teşekkür ederim. Özel teşekkürüm ise çocuklarım Zeynep ve Ahmet’e. Sorumluluk sahibi olup benim işimi kolaylaştırdıkları için.”
Rektör Ünüvar: “Örnek Bir Aile”
Konuşma sonunda tekrar sahneye çıkarak Nafiye Aydın’ın eşi ve çocuklarını da davet eden Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, ortada aslında bir aile başarısı olduğunu söyledi. Ünüvar, “Ne güzel, Nafiye kardeşimiz çocuklarıyla beraber azmetmiş. Esasında ortak bir başarı hikayesini de oluşturmuş oldular. O yüzden ben özellikle çocuklarını ve eşini de burada görmek istedim. Örnek bir aile. Mücahit Bey’in anlayışı, Ahmet ve Zeynep’in annelerine hoşgörüsü, beraberce bir masanın etrafında ders çalışmaları, bütün aileler için de örnek olabilecek bir çalışma. Demek ki ailece adım atılırsa büyük bir başarı oluyor. İnşallah Ahmet ve Zeynep annelerinden ve babalarından daha başarılı ve bu ülkeye daha çok hizmet eder konuma gelirler. Nafiye kardeşimizi ve ailesini gönülden tebrik ediyorum” ifadelerini kullandı.
Tören, fakülte öğrencilerinden Alperen Uzun’un türkü dinletisi, yine fakülte öğretim üyelerinden Doç. Dr. Fatih Koca’nın ilahi dinletisi ile devam etti.
Daha sonra hocalarının elinden diplomalarını alan mezunlar, kep atarak mezuniyetlerini kutladı.