Kosova Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani Sadriu’ya, Türkiye ile Kosova arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarının gelişmesine katkıları nedeniyle Ankara Üniversitesi tarafından “fahri doktor” unvanı verildi.

Ankara Üniversitesi Senato Salonu’ndaki Fahri Doktora Tevdi Töreni, iki ülkenin milli marşlarının okunmasıyla başladı. Törende, Cumhurbaşkanı Sadriu’ya fahri doktora verilmesini öneren Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinin dekanı Prof. Dr. Muharrem Özen ilgili senato kararını okudu.

Daha sonra Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani Sadriu’ya binişini giydirerek, fahri doktora belgesini takdim etti.

Cumhurbaşkanı Sadriu, törende yaptığı konuşmada, Kosova halkı adına kabul ettiği fahri doktora belgesini, iki ülke arasındaki dostane ve dürüst ilişkilerin önemli bir sembolü olarak sonsuza kadar taşıyacağını belirtti.

Türkiye’nin ve dünyanın en saygın üniversitelerinden biri olan Ankara Üniversitesinden fahri doktora unvanı almanın büyük bir onur ve büyük bir sorumluluk olduğunu dile getiren Sadriu, “Bu unvanı gururla taşıyacağıma ve temellerinde yer alan değerlerin yaşatılması için çok çalışacağıma söz veriyorum” dedi.

“Türkiye’ye Her Zaman Minnettar Olacağız”

Kosova Cumhuriyetinin uzun ve acılı bir mücadeleden sonra bağımsız ve egemen olduğunu belirten Sadriu, şunları söyledi:

“1998-1999 savaşı sırasında Miloseviç yönetimindeki Sırbistan’ın Kosova halkına karşı yürüttüğü ve soykırım, savaş suçları ve insanlık suçlarına varan en vahşi etnik temizlik kampanyasına maruz kaldık. 1999’daki NATO müdahalesi sayesinde hayatlarımız kurtarıldı ve insanlarımız planlı bir imhadan kurtuldu. Türkiye, 1999’da Kosova’nın kurtuluşunu desteklemede çok önemli bir rol oynadı ve 2008’de Kosova’nın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkeler arasında yer aldı. Bu nedenle, Kosova’ya verdiği vazgeçilmez destek için Türkiye’ye her zaman minnettar olacağız.”

Kosova’nın bağımsızlık ilanından bu yana birçok engel ve zorluğa rağmen muazzam ilerleme kaydettiğinin altını çizen Sadriu, “Bugün Kosova Cumhuriyeti, çok etnikli değerlerine sahip çıkan, iyi komşuluk ilişkilerine katkıda bulunan ve ülkemizin ve bölgemizin Avrupa-Atlantik entegrasyonu için çaba gösteren canlı bir demokrasidir. Türkiye, Kosova’nın kilit ve stratejik ortağı olduğu ve olmaya devam ettiği için Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerimize özel önem veriyoruz. Siyasi ve ekonomik iş birliğinin ötesinde, iki ülke arasında eğitim alanındaki iş birliğinin artarak devam etmesine umuyor ve inanıyorum. Bunun için aktif olarak katkıda bulunacağım” ifadelerini kullandı.

“Daha Parlak Bir Gelecek İçin Birlikte Daha Çok Çalışmalıyız”

Cumhurbaşkanı Sadriu, ülke ve kıta olarak kaydedilen muazzam ilerlemeye rağmen, 1999’da Kosova’da olduğu gibi, bugün Avrupa’nın başka yerlerinde de barış ve güvenliğe yönelik benzer tehditlerin olduğunu dile getirerek, “Rusya’nın, Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik aleni saldırısı, haklı olarak dünyayı şok etti. Bizi şok etti, çünkü Ukrayna’da sürmekte olan demokrasi ve hegemonya arasındaki savaşın aslında sadece bir ülke ve saldırgan bir komşudan çok daha fazlası olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

Son birkaç gün içinde, saf ve yersiz saldırganlıkla karşı karşıya kalan Ukrayna halkı ve liderliğinin, nadiren tanık olunan türden bir dayanıklılık ve cesaret gösterdiğinin altını çizen Sadriu, şunları kaydetti:

“Biz Kosova halkının, en karanlık günlerimizde öğrenmek ve göstermek zorunda kaldığımız direnci gösterdiler. Ancak bu en karanlık anların bize birlikte durmanın gerekliliğini, insanlığın ve demokratik özgürlüklerin değerini öğretmektedir. Yaşam tarzımız bu kadar bilinçli bir şekilde tehdit edildiği sürece, daha parlak bir gelecek için birlikte daha çok çalışmalıyız. İnsanlık için bu zor zamanlarda, hegemonyasında sınır tanımayan bir saldırganın saldırısına uğrayan Ukrayna’nın masum halkının sesi olmaya söz verelim. Bir kez daha ‘özgürlük ve demokrasi galip gelecek’ derken, sesimizi topluca duyurmak için çıkaralım. 1999’da Kosova’da galip geldiler ve şimdi 2022’de Ukrayna’da galip gelecekler” dedi.

Konuşmasının son bölümünde, eğitimin parlak, müreffeh ve barışçıl geleceğin temel direklerinden biri olduğunun unutulmaması gerektiğine de işaret eden Sadriu, “Eğitim, gelişen tehlikeli söylemlere karşı savaşmamıza yardım edecektir. Bireylerin eğitimi daha hoşgörülü bir toplum inşa etmemize yardımcı olacağından, eğitim genel refahımızı yükseltmek için yardımcı olacaktır. Sonuç olarak, eğitim daha iyi bir toplum inşa etmemize yardımcı olacaktır.”

“İlişkiler Her Geçen Gün Daha Güçlü Boyutlara Ulaşıyor”

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar da Türkiye ile Kosova arasında, çok güçlü tarihi, kültürel ve insani bağların bulunduğu ifade etti.

Kosova’nın Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Halkı için büyük öneme sahip bir ülke olduğunu aktaran Ünüvar, “Uzun yıllar verdiği mücadelesi sonrası 17 Şubat 2008 tarihinde bağımsızlığına kavuşan Kosova Cumhuriyeti’ni bir gün sonra 18 Şubat 2008 tarihinde tanıyan ülkemiz ile karşılıklı ilişkiler her geçen gün çok daha güçlü boyutlara ulaşmaktadır. Prizren başta olmak üzere Kosova’nın farklı şehirlerinde yaşayan 20 bin kadar Türk vatandaşı da ülkemiz ile Kosova arasındaki sarsılmaz bağların temsilcileridir. Türkiye olarak biz daima kardeş Kosova’nın ekonomik gücünün artmasına ve çevresinde sözü geçen güçlü bir ülke olma çalışmalarına destek vereceğiz” ifadelerini kulandı.

Ankara Üniversitesi ile Kosova’daki Priştine Üniversitesi ve Universum College arasında yakın bir eğitim iş birliği anlaşması bulunduğuna dikkat çeken Ünüvar, “Ankara Üniversitesi olarak, öğretim faaliyetleri ve bilimsel çalışmalarıyla dünyada önde gelen alanlarda güçlü bir yere sahip olan fakülte, enstitü ve merkezlerimizle bu iş birliklerine her zaman hazır olduğumuzu ifade etmek isterim” dedi.

Konuşmaların ardından Rektör Ünüvar, Cumhurbaşkanı Sadriu’ya, günün anısına Ankara Üniversitesinin sembolünün yer aldığı tabloyu hediye etti.

Anı fotoğrafı çektirilmesiyle sona eren törene; Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani Sadriu’nun eşi Prindon Sadriu, Türkiye’nin Priştine Büyükelçisi Çağrı Sakar, Türkiye-Kosova Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı, Bursa Milletvekili Zafer Işık, Bursa Milletvekili Refik Özen, rektör yardımcıları, dekanlar ve akademisyenler katıldı.

Yorumlar