Türkiye’nin İlk NFT Dersi Ankara Üniversitesinden Ankara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Sanat Eğitimi Bölümünün genel sosyal seçmeli dersler havuzuna eklenen “NFT’ye Giriş” dersinin ilki, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde gerçekleştirildi. Senato kararıyla lisans eğitimine taşınan “NFT’ye Giriş”in açılış dersine; Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, rektör yardımcıları, dekanlar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Bakan Yardımcısı Yavuz, Ankara üniversitesinin müfredat programına alarak bir ilke imza attığı NFT dersinde akademisyenler ve öğrencilerle bir arada olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Kültür endüstrilerinin, kendisinin de şahsi olarak ilgilendiği çok kıymetli bir alan olduğunu belirten Yavuz, gençlerin özellikle kültür endüstrileri altındaki sanat, yazılım, reklam, tasarım, mimarlık, sinema ve tiyatro gibi içerik üretilen endüstrileri çok sevdiğini dile getirdi. Ülkemizde kültür endüstrilerinin son 10 yıldır büyük bir atılım içerisinde olduğunu vurgulayan Yavuz, “2018 sonu itibarı ile yapılan bu çalışmada kültür endüstrilerinin Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) içerisindeki payı 2,88. Bu oranı diğer sektörlerimizle karşılaştırdığımızda, mesela sağlık ve sosyal hizmetlerden daha fazla. Bilgi iletişim gibi çok yaygın olduğunu düşündüğümüz bir endüstriden çok daha fazla yer tutuyor. Demek ki kültür endüstrileri katma değeri yüksek bir endüstri. Yine istihdamdaki payına baktığımızda Türkiye’de çalışanların yüzde 4,34’ü kültür endüstrilerinde çalışıyor. Dünyada da kültür endüstrilerini incelediğimizde burada çok büyük bir büyüme potansiyeli, çok büyük bir katma değer olduğunu görüyoruz” dedi. Yavuz, kültür endüstrilerinin yarattığı istihdam alanının önemli bir bölümünü gençlerin oluşturduğuna da işaret ederek, “Bu kadar büyük genç nüfusa sahip bir ülke olarak kültür endüstrileri önümüzdeki dönemde hem sosyal gelişmişliğin hem ekonomik kalkınmanın temel taşlarından bir tanesi olacak” ifadelerini kullandı. “Her Etkinlikte Bir Dijital Sanat Unsuruyla Karşılaşıyoruz” Son dönemde her sergide, her etkinlikte mutlaka bir dijital sanat unsuruyla karşılaştıklarını belirten Yavuz, “Kiminle konuşsak benzer kavramlar var. Metaverse, bitcoin, blokzinciri, token, NFT, web3… Liste uzayıp gidiyor. Bugünün konusu NFT ama NFT bugünün konusu olarak kalmayacak. NFT önümüzdeki günlerde üzerinde çok tartışacağımız, çok kafa yoracağımız, kullanacağımız, güçlü bir şeklide gündem olmaya gebe bir konu” diye konuştu. NFT’nin, doğru ve etkin şekilde kullanıldığı takdirde hem genç yeteneklerin hem ülkemizin hem de ülkemiz kültürünün dünya çapında tanıtılmasına katkı sunabileceğini ifade eden Yavuz, NFT’nin gençlerin sanatsal üretimlerini artıracağına, yaratıcılıklarını, kabiliyetlerini, yeteneklerini tetikleyeceğine inandığını kaydetti. Yavuz, konuşmasının sonunda, dersi alan öğrencilerin dönem sonunda derste ürettikleri NFT’lerden oluşan bir sergi hazırlamalarını beklediğini de sözlerine ekledi. “Blokzincirinin Devrim Olup Olmadığına Gençler Karar Verecek” Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç da blokzinciri anlamadan NFT’yi anlamanın mümkün olmadığına dikkat çekti. Blokzincirin bir devrim olup olmadığına yapacakları çalışmalarla gençlerin karar vereceğini ifade eden Koç, şöyle konuştu: “Blokzicir, dağınık mimaride şeffaflığı sağlayan ve siber güvenliği sağlanmış bir mimari, bir teknolojik unsur. Tabi günümüzde içine koyduğunuz veriyle beraber değişik isimler alıyor. İçine para koyarsanız bu kripto para oluyor. Günümüzde blokzincirini sadece kripto para ile sınırlamak blokzinciri teknolojisine yapılmış en büyük hakaret bence. Akıllı kontratlardan tutun. Dijital kimliğe kadar her şeyi blokzinciri altına koyabilirsiniz. İnşallah yakın zamanda biz de e-devlette dijital kimlik alt yapısını geliştirdiğimizde blokzinciri alt yapısını kullanacağız.” Blokzinciri veriye evrildiğinde karşımıza NFT teknolojisinin çıktığını dile getiren Koç, “NFT kimi zaman bir resim, kimi zaman bir ses, kimi zaman bir twit. Dijital ve tek olmasını istediğiniz her şey bir NFT olabilir. NFT’nin Türkiye’de anlaşılması, farkındalığının yaratılması için bu çalışmanın çok verimli olacağını düşünüyorum” dedi. İlk NFT Dersinin NFT’si Rektör Ünüvar’a Hediye Edildi Arka plana yansıtılan fotoğrafı göstererek, Türkiye’nin ilk NFT dersinin ilk NFT’sini program sırasında oluşturduklarını belirten Koç, “Biz bu sahneye çıktığımızda mühendis arkadaşlarımız buranın fotoğrafını çektiler ve NFT’ye çevirdiler. Ve şu anda bu NFT hazır. Türkiye’nin ilk NFT dersinin NFT’sini hediye etmek de bize düştü. Ve bunu Sayın Necdet Ünüvar Hocama hediye ediyoruz” ifadelerini kullandı. NFT’ye Türkçe İsim Çağrısı NFT’ye Türkçe isim bulma konusunda da gençlere çağrıda bulunan Koç, şunları kaydetti: “Bu zamana kadar NFT’nin Türkçesini bulamadık. Hemen sosyal medya platformlarından bir anket başlatıyorum. Sizlerin de katılmasını istiyorum. Siz olsaydınız NFT’ye ne derdiniz? Buna ne isim koyardınız? Elektronik mühür mü? Değiştirilemez imza mı? Sizden pazar gününe kadar küçük bir talebim olacak. Mesaj atın, sosyal medyada paylaşın. Sizler buraya gelerek NFT konusuna ne kadar ilgili olduğunuzu ve literatüre ne kadar değer katmak istediğinizi gösterdiniz. Bir üst seviyeye çıkalım ve onu isimlendirin. Ben bundan sonraki NFT sunumlarında, ‘Ankara Üniversitesinin NFT dersinde karar verilen NFT’nin Türkçesi budur ve bundan sonra ben bunu kullanacağım’ diyorum. Çok da güzel şeyler çıkacağına eminim.” “İlkler Ankara Üniversitesine Yakışır” Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ise, Ankara Üniversitesinin Cumhuriyetin ilk üniversitesi olduğuna vurgu yaparak, “’O halde ilkler bize yakışır, ilk NFT dersi de Ankara Üniversitesine yakışır’ dedik ve böyle bir karar aldık. Gerçekten bundan da çok mutluyuz. Ama öğrencilerimiz bizden daha mutlu” diye konuştu. Bir ürüne olan talebin, o ürünün ne kadar değerli olduğunun da göstergesi olduğunun altını çizen Ünüvar, “Biz de 7 Şubat’ta ilk program için sahneye çıktık. Ders seçimleri saat 09.00’da başladı ve 1 saat 16 dakika 24 saniye sonra 200 kişi dersi seçmişti. Biz deseydik ki ‘200 değil, 2000 kişi alacağız’ o zaman da dolardı. Çok büyük bir hüsnü kabul ile o çocuklarımız dersi seçtiler. Çünkü biliyorlar ki onlar gelecekte karşılarında blockzinciri teknelojisi, bitcoinler, NFT’ler, metaverse teknolojisinin değişik enstrümanları hep karşılarına çıkacak” dedi. Ankara Üniversitesinin teknolojiye yönelik adımlarının bununla sınırlı olmadığını dile getiren Ünüvar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz hafta arıcılık eğitimiyle ilgili sanal gerçeklik laboratuvarının açılışını yaptık. Bu laboratuvarda, VR gözlüklerle karda kışta, günün 24 saati, yılın 365 günü arıcılık eğitimi verilebilecek. Sadece arıcılık eğitimi de yapmıyoruz. Örneğin yaklaşık 1,5 ay önce de Anadolu Medeniyetleri Müzesinde çok önemli bir projenin tanıtımını yaptık. Neydi o proje? Hitit tabletlerinin yapay zeka teknolojisiyle günümüzde okunabilmesini sağlayan teknolojiydi. Dolayısıyla ‘ilkler Ankara Üniversitesine yakışır’ diye düşündüğümüz için hep ilkleri yapıyoruz. Ayrıca, göreve geldiğimiz 1-2 ay içerisinde 3 önemli bölüm açtık. Bunlardan bir tanesi yapay zeka mühendisliği, bir tanesi yazılım mühendisliği, bir diğeri bilişim ve teknoloji hukuku. Hepsi de büyük bir hüsnü kabul gördü. Biz bunlarla öğrencilerimizi daha günün teknolojisine uygun olarak yetiştirmek istiyoruz. Bizim bu çabalarımız devam edecek. Bu çabalarımızı devletimizin farklı kurumlarıyla devam ettireceğiz. Bizi izlemeye devam edin.” Açış konuşmalarının ardından Bilişim Uzmanı Buğra Ayan tarafından ilk NFT dersi verildi. |
242 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |