AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Allah bir daha ne Saimbeyli'ye kurtuluş günü için savaşmayı ne de Azerbaycan'ın bağımsızlığı için yeniden mücadele etmeyi nasip etmesin 18 Ekim 2016TUTANAK HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI Dönem: 26 Yasama Yılı: 2 Tarih: 18.10.2016 Birleşim: 8 Ham Tutanak Sayfası:11-14 Konuşmacı: NECDET ÜNÜVAR Seçim Çevresi: ADANA Tutanak Metni: NECDET ÜNÜVAR (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum, iyi bir hafta olması dileğiyle sözlerime başlıyorum. Değerli arkadaşlar, bugün 18 Ekim. 18 Ekim, benim açımdan 2 tane tarihî önemi haiz bir gün. Birincisi: Dost ve kardeş olmanın ötesinde can Azerbaycan'ın yirmi beşinci bağımsızlık yıl dönümü. Bir diğer önemi de Adana'mızın küçük ama çok önemli bir ilçesi olan Saimbeyli'nin doksan altıncı kurtuluş yıl dönümü. Azerbaycan, geçen yüzyılda 2 defa bağımsızlığını kazandı, bir tanesini 1918'de, diğerini de 1991'de kazandı; bir yüzyılda 2 kez bağımsızlığını kazanan bir ülke. 1918'de Nuri Paşa idaresindeki Kafkas İslam Ordularının büyük gayretleriyle bağımsızlığını kazandı. 8 bin eğitimli asker gitmişti, 1.300 tanesi şehit oldu. Bakü Şehitliği'ne gittiğiniz zaman Musulluyla Malatyalıyı, Halepliyle Hataylıyı, Kosovalıyla Adanalıyı, Kerküklüyle Kayseriliyi yan yana yatarken görürsünüz. Aslında Bakü Şehitliği bize şunu söyler: Onların yan yana yatması "Sizin ne işiniz var Irak'ta ne işiniz var Suriye'de?" şeklinde bugün bize ifade edilen, atfedilen suallerin cevabıdır. Tabii 1918'te Azerbaycan bağımsızlığını kazandı ama Sovyetler 27 Nisan 1920'de tekrar Azerbaycan'ı işgal ettiler. Esasında ne Azerbaycan'ın işgali tesadüftü ne de Türkiye'nin yüz yıldır uğradığı saldırılar çünkü gerçekten çok sıkıntılı bir coğrafyada yaşıyoruz ama tesadüf olmayan başka bir şey var ki, o da Türklerin asla esarete mahkûm olmayacağı. Esareti asla kabul etmeyiz. Nitekim, Azerbaycan hem 1918'te hem de 1991'de bağımsızlığına kavuştu. Anadolu coğrafyasını yurt edinen bizler ise asla esareti kabul etmedik. Nitekim 15 Temmuzda da gerçekten, Parlamentoda AK PARTİ, CHP, MHP milletvekilleriyle, sokakta eline bayrağı alan vatandaşlarıyla o esareti kabul etmeyeceğimizi ve bu ülkeyi hain darbecilere bırakmayacağımızı ispat ettik. Dolayısıyla değerli arkadaşlar, el ele verirsek, dayanışırsak asla yenemeyeceğimiz herhangi bir güç yoktur. Bağımsızlığı kazanmanın ve korumanın yolu cesaret ve dayanışmadır. Bunu, 1918'deki Bakü müdafaasında da, 1920'de Saimbeyli'nin düşman işgalinden kurtulmasında da, 1991'de Azerbaycan'ın yeniden bağımsızlığını kazanmasında da, 15 Temmuzdaki hain darbe girişiminin püskürtülmesinde de gördük. O hâlde cesur olacağız, bir ve bütün olacağız. Millet olmanın da millet kalmanın da yegâne yolu budur. Ben, bu vesileyle Kafkas İslam ordularının muzaffer kumandanı Nuri Paşa'ya, "Bir defa yükselen bayrak bir daha inmez." diyen Mehmet Emin Resulzade'ye, bağımsız Azerbaycan'ın ilk Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey'e, modern Azerbaycan'ın kurucusu ve "Tek millet, iki devlet." özdeyişinin sahibi Haydar Aliyev'e, Saimbeyli'nin 1920 yılında kurtuluşundaki -1915'ten 1920'ye kadar süren bir süreçtir- o süreçte başta Doğan Bey ve Saim Bey isimli kumandanlar olmak üzere bütün Saimbeyli halkına, ayrıca binlerce isimsiz kahramana, şehitlerimize, gazilerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Allah bir daha ne Saimbeyli'ye kurtuluş günü için savaşmayı ne de Azerbaycan'ın bağımsızlığı için yeniden mücadele etmeyi nasip etmesin. İlelebet ve kıyamete kadar hem Azerbaycan hem Türkiye hür, bağımsız, müreffeh kalsın diyor, hepinizi saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) |
436 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |