• https://www.facebook.com/necdetunuvar
  • https://www.twitter.com/@necdetunuvar
  • https://www.instagram.com/necdetunuvar
  • https://www.youtube.com/channel/UCjxIt73RTZjCQlvxODKl-mQ

Prof.Dr.Necdet ÜNÜVAR'ın TBMM Genel Kurulunda Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu Raporu (BİAK)görüşmelerinde konuşması. 24.06.2014

 

Açıklama: http://www.tbmm.gov.tr/images/TBMM_logo.gif

TUTANAK HİZMETLERİ BAŞKANLIĞI

Dönem: 24 Yasama Yılı: 4 Tarih: 24.6.2014 Birleşim: 107 Ham Tutanak Sayfası:193-207

Konuşmacı: NECDET ÜNÜVAR Seçim Çevresi: ADANA

Tutanak Metni:




(10/108, 155, 156, 157, 158, 159, 160) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU BAŞKANI NECDET ÜNÜVAR (Adana) -Teşekkürler. 
    Sayın Başkanım, değerli milletvekillerimizi saygıyla selamlıyorum.
    381 sıra sayılı Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu Başkanı sıfatıyla söz almış bulunuyorum.
    Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; aslında burada yirmi dakika değil daha uzun süre konuşmak da bizi mutlu eder çünkü konuştuğumuz konu, ilgilendiğimiz alan gerçekten sadece bugünü değil geleceği de çok ilgilendiren bir alan ve çok önemli bir çalışma yaptık. Burada bu komisyon raporunun görüşülüyor olması başlı başına bir iştir yoksa çok uzun şeyler de konuşmak mümkün. Ben mümkün olduğunca kısa bir şekilde konuşacağım.
    Ben inanıyorum ki şu komisyon raporu -1.150 sayfalık, 154 tane öneriden oluşan komisyon raporu- Türkiye'de İnternet'le ve bilişimle ilgili yapılan en kapsamlı çalışmadır.
    Niye en kapsamlı? Burada beş kısım var. İnternet 'in ekonomiye, kalkınmaya, gelişmeye olan etkisini inceledik bir kısımda; bir kısımda sosyal etkilerini yani eğitimle, sağlıkla ve toplumsal hayatla ilişkilerini irdeledik; bir kısımda siber güvenlik ve bilişim suçlarıyla ilgili bölümü inceledik; bir kısımda e-Devlet'le ilgili çalışmaları inceledik; bir kısmında da İnternet medyasıyla ilgili konuları inceledik.
    Herhangi bir konuyu ele alan bir çalışma, maalesef diğerlerini göz ardı etmek durumunda hissediyor. Yani bilgi güvenliğiyle ilgili bir konuyu ele alıyorsa İnternet medyasına çok fazla değinmiyor ama bizim çalışmamız, gerçekten bu çerçevede çok ciddi bir çalışma oldu. 
    Ben, bu çalışmaya katkı veren değerli milletvekillerimizi, değerli uzmanlarımızı, bize sunum yapan kurum, kuruluş temsilcilerini, kişileri gerçekten büyük bir tebrikle tebrik etmek istiyorum.
    Komisyonumuz çok fazla yankı buldu. Ben bu komisyon görüşmelerine gelmeden önce hem Yandex'ten hem Google'dan, arama motorlarından bizim Bilişim, İnternet Araştırma Komisyonu ne kadar haber olmuş diye bir tarama yaptım. Yaklaşık 250 bin civarında bir haber olmuş. Yani, hiçbir komisyona bu gerçekten nasip olmaz. 
    Bizim Komisyonumuz -bazı vekil arkadaşlar da ifade ettiler- 27 kelimeden oluşan bir komisyon. Biz, öncelikle bir isimlendirme yapalım dedik yani akılda kalıcı bir terminolojiyle işe başlayalım dedik ve "Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu" dedik. Bilişim, bilgi ve teknolojinin birlikte kullanılarak üretildiği bir iş. Aslında içinde "İnternet" de var ama özellikle işin sosyal boyutlarını da aldığımız için hem "bilişim"i hem "İnternet"i kullanmak en azından konuyu daha anlaşılır kılacak diye ifade ettik. Bir de tema belirledik, "İnternet, fırsat penceresinden bakarsanız büyük bir fırsat, risk penceresinden bakarsanız büyük, ciddi bir risk" olarak temamızı belirledik ve bu çerçevede çalışmalarımıza başladık. 
    35 Komisyon toplantısı yapıldı. 17 milletvekilimiz, 22 uzmanımız vardı ve gerçekten her birisi en başından en sonuna kadar mükemmel bir çalışma yaptılar, hepsi ayrı ayrı teşekkürü hak ediyor. Ayrıca 3 kahvaltılı, 1 yemekli toplantı gerçekleştirdik. 14 farklı kurum ve kuruluşa ziyarette bulunduk. İstanbul'da iki gün boyunca 55 paydaşın katıldığı bir çalıştay yaptık, uzman grupla periyodik olarak görüşmeler yaptık. 
    Bu rapor çıkarken aynı zamanda bir de kompozisyon yarışması yaptık. Türkiye'de 10 bin kadar öğrencinin katıldığı ve 40 tane öğrencinin de ödüllendirildiği bir kompozisyon yarışması, "Bilgi Toplumu Olma Yolunda İnternet'in Rolü" diye. Gerçekten çok güzel kompozisyonlar geldi ve bir seçici kurul bunları ödüllendirdi, bunlara tablet bilgisayar verdik. Belki de Millî Eğitim Bakanlığımızdan bile daha önce tablet bilgisayarla öğrencilerimizi buluşturduk. Bu çok güzel bir çalışma oldu.



Prof.Dr.Necdet ÜNÜVAR'ın TBMM Genel Kurulunda... paylaşan: necdet-unuvar-5



    Tabii, olayı sadece bilişim ve İnternet bağlamında almak, o şekilde değerlendirmek de mümkün ama olayın farklı farklı yönleri her bir konuştuğumuz konu itibarıyla karşımıza çıktı. 
    Değerli arkadaşlar, bilişim esasında sadece bugünün değil, geleceğin de önündeki en önemli fırsatlardan birisi. Biz bu fırsatı hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadan bir güzel çalışma yapmayı planladık. Bakınız, geçenlerde Dünya Bankası Türkiye'nin büyüme rakamlarıyla ilgili konuyu revize etti yani büyüme hedeflerini birazcık daha yüksekte tuttu. Esasında, Türkiye her bir büyüme rakamı açıklandığı zaman beklentilerin üzerinde büyüyen bir ülke ve buna baktığımız zaman, bütün tartışmalara rağmen, bilişimin çok önemli rolü olduğunu görüyoruz. Bakın, burada uluslararası gelişmişlik göstergelerini çıkarttım ve şöyle bir radar grafik oldu. Dışarıdaki halka Türkiye'yi, içerideki halkalar da gelişmiş ülkeleri ifade ediyor. Buraya baktığınız zaman, şüphesiz beklentilerimizin gerisindeyiz ama yıllar itibarıyla baktığınız zaman, gerçekten çok önemli birtakım gelişmeler olduğunu da görebiliyoruz. Yani, gerek küresel rekabet gücü gerek yolsuzluk algısı gerek AR-GE harcamalarının gayrisafi millî hasılaya oranı gerek patent başvuruları açısından baktığınız zaman, aslında Türkiye'nin burada, bu kürsüde zaman zaman eleştirilerin çok daha ötesinde, çok daha iyi bir noktada olduğunu görmek mümkün. Bunların detaylarını daha sonraki aşamalarda görüşmemiz mümkündür. Ben bunu size göndereceğim birazdan. 
    Şimdi, bizler, tabii, İnternet'le ilgili konuları tartışırken şunu özellikle söylemek isterim: Her bir konuyla ilgili, konuların daha sonraki aşamada da takipçisi olduk. Yaklaşık iki yıl önce raporumuzu verdik ama burada daha önce de, Sayın Şandır hatırlayacaktır, araştırma komisyonlarının kaderiyle ilgili de konular konuşmuştuk. Araştırma komisyonları maalesef çok yoğun, kapsamlı çalışmalar neticesinde hak ettiği noktayı yakalayamayan çalışmalar şeklinde karşımıza çıkıyor. Bunu aşmak adına, ben bir defa Komisyon Başkanı sıfatımla, bize sunum yapan veyahut da bizim ziyaret ettiğimiz her bir kurumun temsilcisine ıslak imzalı bir mektupla konuyu aktardım ve daha sonra bakanlar ve kurumlar nezdinde bu konuyu takip ettim, "Acaba ne olmuş?" şeklinde konuları takip etmeye çalıştım.
    Bakınız, burada detayları var; tek tek, gerçekten ince ince, her bir önerimizle ilgili "Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ne yapmış?", "Ulaştırma Bakanlığı ne yapmış?", "Kalkınma Bakanlığı ne yapmış?", "Millî Eğitim Bakanlığı ne yapmış?", "BTK ne yapmış?" diye onların her birini ayrı ayrı çıkarttım. Ve bu şekilde gördük ki, esasında, tabii ki, arzu ettiğimiz nokta, buradaki önerilerin, 154 önerinin her birisinin hayata geçmesi, her birisinin bu ülkeyi kalkındıracak noktalara taşıma noktasında bir katalizör etkisi yapması. Ama yüzde 100'ü başaramamışız. Fakat, aldığım tabloda -yine, bunu arzu eden milletvekili arkadaşlarımıza da ifade edebilirim- tek tek burada bir grafik çalışması yaptım.
    Mesela Ulaştırma Bakanlığına 58 tane öneri tavsiye etmişiz, 20 tanesi uygulamaya geçmiş, 30 tanesinin üzerinde çalışılıyor, 8 tanesi üzerinde henüz çalışma yok. Yani, yüzde 34,48'inde bir çalışma söz konusu.
    Millî Eğitim Bakanlığına 26 tavsiyemiz var, 18'inin üzerinde bir işlem yapılmış, 8'i üzerinde çalışılıyor ve şu anda çalışılmayan herhangi bir önerimiz yok. Yani, Millî Eğitim Bakanlığı da yaklaşık yüzde 69'luk bir oranda tavsiyelerimizle ilgili en azından bazı adımları atmış.
    Bilgi Teknolojileri Kurumuna (BTK) 37 tavsiyemiz var, 14'ü üzerinde bir çalışma yapılmış, 14'ü üzerinde çalışılıyor, 9'u üzerinde henüz herhangi bir çalışma söz konusu değil; yüzde 37,84.
    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına 31 tavsiyemiz olmuş, 13'ü uygulama aşamasında, 13'ü üzerinde çalışılıyor, 5'i üzerinde de herhangi bir çalışma yok.
    Bunları şunun için gösteriyorum: Bunları araştırma komisyonlarının o makûs talihini kırma anlamında, esasında bir yöntem olarak da arz etmek adına söylüyorum. Ben 6 komisyonda çalıştım, 3'ünde başkanlık yaptım; takip edilmeyen işlerin hayata geçmediğini gördüm. Yakinen takip ederseniz onların bir kısmının, en azından, hayata geçtiğini ifade babında söylüyorum. Aslında, bunu komisyonların kendisinin takibi değil de araştırma komisyonu raporlarının gönderildiği kurumların belli periyotlarla, tercihan altı ayda bir, Meclis Başkanlığımıza sunu şeklinde, yani "Siz şunları şunları önerdiniz, ama bunların karşılığında biz bunları bunları yaptık." veya "Yapamadık." veya "Yapacağız." şeklinde birtakım ifadeleri olsun adına söylüyorum. Belki bundan sonraki araştırma komisyonlarında böyle bir yöntem belirlenirse en azından bazı şeylerin çok daha rahat bir şekilde yapılabileceğini söylerim. 
    Değerli milletvekilleri, bilişim gerçekten kalkınmanın lokomotifi. Kalkınan, gelişen ülkelere baktığınız zaman bilişimin ekonomideki oranlarının çok ciddi olduğunu görürüz; örneğin Amerika'da yüzde 10 civarında, Avrupa Birliği ülkelerinde yüzde 6 civarında, Türkiye'de yüzde 3 civarında. Japonya, Singapur, Hong Kong, Tayvan gibi ülkelere baktığınız zaman, hani, o büyüme mucizesi -tırnak içinde ifade ediyorum- oluşturmuş ülkelerdeki kalkınmanın lokomotifi bilişimdir yani onlar orta gelir tuzağını bilişimle aşabildiler. Biz 2023 hedeflerine ulaşacaksak -ki inşallah ulaşacağız- ancak bunu bilişimi daha etkin bir şekilde hayatın içine, ekonominin içine kattığımız zaman yapabileceğiz. Ama, tabii, bunun ötesinde şöyle bir tenakuzu da beraberinde getiriyor; bir yandan kalkınmanın lokomotifi öbür yandan sosyal hayatın da kabusu olabiliyor. Yani, çok enteresan, Güney Kore hem dünyada en fazla dijital oyun üreten ülke hem de dünyada en fazla İnternet bağımlılığının olduğu bir ülke yani her ikisinde de oranlar yüzde 20'ye yakın, civarında. Dolayısıyla bir yandan kalkınmayı sağlarken öbür yandan da İnternet bağımlılığı gibi ciddi risklerle de mücadele etmek gerekiyor. Bunun için, bilinçli toplum son derece önemli. Yani dijital okur yazarlık oranının mutlaka artırılması gerekiyor. Maalesef, bu konuda 2011 rakamlarına baktığımız zaman, 25 ülke arasında yapılan bilişim okur yazarlığı oranında Türkiye son sırada kalıyor. O yüzden, bizim mutlaka, çocuklarla ilgili, bilinçli bireyler yetiştirmek istiyorsak o zaman bilinçli ebeveynler hâline getirmemiz lazım yani dijital okur yazarlık oranını mutlaka ama mutlaka artırmamız gerekiyor. Bunu yapabilirsek ancak, bizler üzerimize düşen görevi yapmış oluruz. Hani, bir fıkravari anekdot anlatırlar, babası bilgisayarın başından kalkmayan çocuğuna "Oğlum, dışarıda da hayat var; çık, dışarıda oyna." dediği zaman, oğlu "Baba linkini göndersene." şeklinde ifade ediyor. Tabii, babası linkten haberdar değil, oğlu da sadece linklerle yapılan bir oyun dünyasının içerisinde. Dolayısıyla, bu tenakuzu yaşamamak adına bizim bilinçli insanlar oluşturmamız gerekiyor. Tabii, güvenlik-özgürlük dengesi son derece önemli yani bir yandan insanların özgürlüğünü kısıtlamayalım ama öbür yandan da güvenliğini tehlikeye atmayalım. Bu çerçevede Siber Güvenlik Kurulundan tutunuz da e-devlete kadar; devletimizin, kamu kurumlarının ve özel sektörün yaptığı yatırımlara kadar gerçekten, bilişim alanında her an yeni şeyler yapıldığını ve yeni şeyler yapılmakta olduğunu biliyoruz. Ama daha çok şeyin yapılması gerektiğini de biliyoruz. Gerçekten, 2023'teki hedeflerimize ulaşmak istiyorsak, o zaman, bilişimin daima ana gündem maddesi olması gerektiğini ifade edebilirim.
    Şöyle bir Hükûmetin varlığından aslında hepimizin gurur duyması gerekiyor: On bir yıldır -BTYK toplantılarının bir kısmına ben de katıldım- BTYK, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu her altı ayda bir toplanıyor ve ona Sayın Başbakan en azı üç saat olmak üzere -bazıları dört saat, bazıları üç buçuk saat- Başkanlık yapıyor ve oradaki konular detaylı olarak tartışılıyor. Tabii, onların bir kısmı hayata geçiyor. Hayata geçen şeyler, esasında biraz önce ifade ettiğim Dünya Bankasının büyüme oranlarıyla ilgili, Türkiye'nin olumlu yönde revizyonuna da yol açabiliyor. Bizim daha hızlı, daha çabuk dünyayı yakalayabilmemiz adına, bilişimin her zaman gündemimizde, ajandamızda en başta olması gerektiğini çok rahatlıkla söyleyebilirim. 
    Ben, gerçekten, birazcık, Sayın Elitaş Başkanıma da söz verdim mümkün olduğunca kısa tutacağım diye, çok detaylı şeyler söylemek mümkün, ama konuşmamın sonunda, bu konuyla ilgili gerçekten çok duyarlı davranan milletvekillerimize, uzmanlarımıza, bu konuyla ilgili gruplarımıza, Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve BDP Grubuna -o zaman BDP'ydi, HDP değildi- ben çok teşekkür ediyorum. Meclis Başkanlığımızın çok desteklerini gördük. 
    Bize sunum yapan bütün kurum ve kuruluşlar, bu konuyla ilgili çalışmamızdan çok büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade ettiler, onlara ayrı ayrı teşekkür ediyorum. 
    Bu raporun çok önemli, çok tarihî bir rapor olduğunu zaten hepimiz biliyoruz. Bizler fani insanlarız, belki buradan gideceğiz ama bu rapor kalacak. Bu raporun yapılmış olması önemli, yazılmış olması önemli, ama hayata geçmesi çok daha önemli. Asıl hayata geçerse, biz, buradaki 17 milletvekili ve 22 uzman olarak çok daha kıvanç duyacağız.
    Ben, bu duygularla Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonunun Türkiye'ye, hem bugüne hem de gelecekte bu ülkeyi yöneteceklere hayırlar getirmesi temennisiyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) 


900 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın