DOWN SENDROMU BİR HASTALIK DEĞİL FARKLILIKTIR Sağlık-İnsan vücudunu oluşturan hücrelerin çekirdekleri, kromozomlarla bağlanmış olan genlerden oluşmaktadır. Bu genler ve kromozomlar fizyolojik ve kişilik yapımızı oluştururlar. İnsan vücudunda 46 kromozom mevcuttur. Down sendromu ise normalden bir fazla kromozom olması ile oluşan bir hastalık değil farklılıktır. İlk defa 1866 yılında Genetik alanda çalışan bilim adamı Dr. John Langdon Down tarafından tanımlanmıştır. Bu 46 kromozomdan 21. kromozom çiftinin bir fazlalığı nedeni ile 21 Mart tarihi bu genetik farklılığa dikkatleri çekmek için Dünya Down Sendromu günü olarak anılır ve çeşitli etkinlikler ile toplum bilinçlendirilir. Kromozom anomalilerinin çoğunda embriyo gelişemez ancak Down Sendromu embriyonun gelişimini tamamlayabildiği nadir bir durumdur. Down Sendromlu çocuk sahibi ailelerin en büyük hatası bilgi eksikliğidir. Engelli olmak eşitsizlik kaynağı değildir ve olmamalıdır. Down sendromlu kişilerin, diğer insanlardan tek farkı 1 kromozomlarının fazla olmasıdır. Aslında onların bizden bir eksiği değil aksine bir fazlası bulunmaktadır. Down Sendromu genetik bir farklılıktır, bir hastalık değildir. Engelli bireylerle toplum arasında zaman zaman cam duvarlar oluşuyor. Uzaktan bakınca görünmeyen, yakınlaşınca görünen duvarlar. Bu cam duvarları aşmalıyız İşte bu algıları değiştirmemiz kafalardaki cam duvarları kırmamız, yıkmamız lazım. Down sendromlu çocukların karakterleri, yapıları birbirinden farklıdır. Sadece dış görünüşleri birbirine benzer. Nasıl ki birileri mavi, kahverengi, siyah gözlü, sarışın esmer veya kumral ise down sendromlu olmakta onun gibi bir şey… Erken müdahale ve eğitim programları, fizyoterapi, dil terapisi, oyun grupları, gibi destekler ve özellikle okul hayatı çok önemlidir. Doğumdan itibaren erken dönemde başlayan uygun eğitim programları ile çeşitli başarılara ulaşabilmekte, kaynaştırma eğitimi alabilmekte, toplum içinde bağımsız veya yarı bağımsız hayatlar kurabilmektedirler. Down sendromlu bebeklerde sıfır yaşta (0-2 ay içerisinde) eğitime başlamak gerekiyor. Eğitim imkanı sağlandıkça Down sendromlu kişilerin toplumdaki başarısı da bir birey olarak artmaktadır. İyi bir eğitim alan hemen hemen bütün down sendromlular okula gidebiliyor, sosyal yaşama katılıyor, çoğu yarı-bağımsız yaşam kurabiliyorlar. Eskiden okuyamaz bile denilen bu bireyler artık lise, hatta üniversite bitirebiliyor, ikinci bir dil öğrenebiliyor, çalışabiliyor. Ancak bu durum doğumdan itibaren başlayan, düzenli ve disiplinli bir çalışmanın sonucudur. Son 40 yıldır dünyada uygulanan çeşitli eğitim ve terapilerle hem öğrenme hem de bağımsız yaşam seviyelerindeki müthiş artış da bunu göstermektedir. Bunun yanında down sendromlu insanların diğer insanlardan en büyük farkı dürüst olmaları, kurallara uymaları, yardım etmeyi çok sevmeleri, tabiata düşkünlükleri, neşeli - sempatik olmaları ve oldukça duygusal olmalarıdır. Çoğu zaman melek olarak toplum tarafından nitelendirilirler. Sevgi yumakları, müthiş sempatik çocuklar. Sevgilerini çok net belli ederler. Toplumda çok sayıda Down Sendromlu var. Endişeye kapılmasınlar, eğitimini aksatmasınlar, ilgilerini azaltmasınlar. Ne kadar ilgi gösterirseniz o kadar karşılık alıyorsunuz. Down Sendromlu bireyler bazı rahatsızlıklara daha yatkın olabilmektedir. Bu yüzden sağlık kontrollerinin aksatılmadan ve zamanında yapılması, doğru sağlık danışmanlığının alınması hayati önem taşımaktadır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan sıkça “engelli vatandaşlarımızın toplumla bütünleşmesini sağlamak devletin asli görevlerindendir” ifadesini kullanır. Hükümetimiz down sendromlu ve değişik farklılıkları taşıyan vatandaşlarımızın gerek sağlık, gerek eğitimleri ve gerekse diğer sosyal ihtiyaçları için büyük gayret sarf etmektedir, sarf etmeye de devam edecektir. Toplumsal eşitsizliği gidermek adına neler yapıldığının bilinmesi ve bundan sonra neler yapılması gerekiyor konuşulması gerekiyor. Devletin imkânların var ve aynı zamanda milletin ihtiyaçları var. Siyasetin ve bürokrasinin en temel görevi devletin imkânları ile milletin ihtiyaçlarını buluşturmaktır. Bu konuda imkânları ve ihtiyaçları ne kadar buluşturursanız o kadar önemli bir iş yapmış olursunuz. Ne kadar buluşturamazsanız o kadar sorumluluğunuzu yerine getirememiş olursunuz. 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü münasebetiyle insanlarımızın down sendromlu bireylere karşı daha duyarlı olması ve onların bizlerden farklı olmadıklarını, onların da bizim gibi duyguları olduğunu daima hatırlaması dileğimle herkese sağlıklı günler diliyorum. Prof. Dr. Necdet Ünüvar AK Parti Adana Milletvekili |
2517 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |