Prof.Dr.Necdet ÜNÜVAR'ın 18 Ekim 1991 Azerbaycan Cumhuriyeti Bağımsızlık günü vesilesi ile Gündem Dışı Konuşması NECDET ÜNÜVAR (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 18 Ekim Azerbaycan Cumhuriyeti'nin bağımsızlık günü vesilesiyle söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlarım. Türkiye ve Azerbaycan tek millet, iki devlettir. Dinimiz bir, dilimiz bir, kültürümüz birdir. Tarihimizde de çok benzeyen, kesişen noktalar vardır. Ekim ayı bunların başında gelir. Ekim ayı, hem Türkiye için önemli hem Azerbaycan için önemli. 29 Ekimde biz Cumhuriyet Bayramı'mızı kutluyoruz, 18 Ekimde ise Azerbaycanlı kardeşlerimiz bağımsızlık günlerini kutluyor. Her iki ülke de geçtiğimiz yüzyılda çok sıkıntılar çekti, çok zahmetli günler geçirdi ama hamdolsun, bugün, Türkiye Avrupa'nın, Azerbaycan ise Güney Kafkasya'nın parlayan yıldızıdır. Azerbaycan devleti 1918 yılında -bağımsızlığı ilan etmesi Nuri Paşa idaresindeki Kafkas İslam Ordusu Komutanlığında biliyorsunuz- bağımsızlığını kazanmıştı ama Bolşevik Rusyası maalesef bunu hazmedemedi, 27 Nisan 1920'de Azerbaycan Millî Hükümetini işgal yoluyla devirdi. Bolşevik hâkimiyetin ilk günlerinden itibaren Azerbaycan'ı zorlu ve sıkıntılı bir süreç bekliyordu. Bolşevik Hükûmeti bir yandan kitlesel tutuklamalar ve katliamlar yapıyor, bir yandan da Azerbaycan petrolünü hoyratça kullanıyordu. Azerbaycan halkına ise maalesef mazotlu göller, sefalet ve yoksulluk kalıyordu. Bu, yetmiş yıl kadar devam etti. Prof.Dr.Necdet ÜNÜVAR'ın 18 Ekim 1991... paylaşan: necdet-unuvar-5 80'li yılların ortasından itibaren Sovyet cemiyetinin iktisadi, siyasi ve manevi hayatındaki sıkıntılardan sonra Azerbaycan'da da millî düşünceler ve kendine dönüş fikri güçlendi. Yıllar boyu millî servetinin talan edilmesine, millî ve dinî hislerinin tahkir edilmesine isyan eden Azerbaycan halkı güçlü bir iradeyle ayağa kalktı; önce gruplar hâlinde, sonra şehirler hâlinde, daha sonra da topyekûn bir direniş gösterdi ve bu direnişin ilk işaretleri itiraz mitingleriydi. İlk miting 19 Şubat 1988'de oldu, daha sonra Kasım ayında Azerbaycan'ın neredeyse bütününü kapsayan nümayiş ve miting dalgası ile bir halk harekâtı başladı. Nihayet 18 Ekim 1991 tarihinde Sovyet Hükûmeti de Azerbaycan'ın bağımsızlığını kabul etmek zorunda kaldı. Daha sonra Mecliste yapılan oylamada Azerbaycan'ın bağımsızlığı oy birliğiyle kabul edildi. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki bağımsız Azerbaycan Hükûmetini tanıyan ilk ülke Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Azerbaycan zengin doğal gaz kaynaklarıyla ve petrol kaynaklarıyla kısa zamanda toparladı ve 1990'lı yılların başından itibaren güçlenmeye başladı. 2011 yılındaki IMF değerlendirmesine göre, son yedi yılın en fazla büyüyen ülkesi Azerbaycan'dır. İşsizlik oranı 91'de yüzde 50'lerden bugün itibarıyla yüzde 6'lar noktasına düşmüştür. Geçtiğimiz ay temeli atılan TANAP Projesi'yle -dün ana hatların sözleşmesini imzaladık, Sayın Başbakanımız da orada TANAP'ın aslında bir barış projesi olduğunu ifade etti- hem Azerbaycan hem Türkiye, gerçekten, dünyaya enerji üzerinden bir barışa vesile olacaktır. Azerbaycan'ın güçlenmesinden hep gurur duyduk çünkü Türkiye'yle Azerbaycan tek millet, iki devlet ama tek yürektir. Değerli milletvekilleri, bu vesileyle Azerbaycanlı kardeşlerimizin 18 Ekim Bağımsızlık Günü'nü tekrar kutluyorum. Azerbaycan'ın yüz yıllık bağımsızlık meşalesinde çok önemli roller üstlenmiş olan ve "Yükselen bayrak bir daha inmez." diyen Mehmet Emin Resulzade'yi, Kafkas İslam Ordusu'nun kahraman komutanı Nuri Paşa'yı, 1991'de yeniden bağımsızlığını kazanan Azerbaycan'ın ilk Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey'i, Türkiye'yle Azerbaycan arasındaki ilişkiyi "Tek millet, iki devlet." özdeyişiyle sembolleştiren modern Azerbaycan'ın mimarı Haydar Aliyev'i ve isimsiz kahramanlarımızı, şehitlerimi, gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) |
1777 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |