Sanayileşme ve teknolojik gelişmelere paralel olarak çalışma hayatında iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması hayati derecede önemli hale gelmiştir.

Ülkemizde yaşanan iş kazalarının meslek hastalıklarının önüne geçmek için 2012 yılında 6331 sayılı iş sağlığı ve iş güvenliği kanunu çıkartılmıştır. Kanunun çıkmasıyla birlikte çalışma hayatında kapsamlı bir algı değişikliği yaşanmış ve iş sağlının ne kadar önemli bir olay olduğu herkes tarafından kabul edilir hale gelmiştir. Bu kapsamda 6331 sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği kanununun tam anlamıyla çalışabilmesi için gerekli her türlü çalışmalar ilgili bakanlığımız olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ara verilmeden yerine getirilmektedir.

İş sağlığı ve iş güvenliği için yapılması gereken herkesin üzerine düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmesi gerekmektedir. Bu işin üç tarafı bulunmaktadır. Bunlar çalışan, iş veren ve devlet boyutlarıdır. Bu bileşenlerden birisi olan çalışanın, çalışma sırasında üzerine düşen bütün görevleri yerine getirmesi gerekmektedir. Maalesef ki bizim insanımızda olan “Bana bir şey olmaz, bizde böyle şeyler olmaz, vb.” düşüncelerden kesinlikle uzak durmamız gerekmektedir. Diğer yandan iş veren ise çalışana her türlü iş sağlığı ve güvenliği imkanlarını sağlamakla yükümlüdür. Bütün bu çalışmaları ise devletimizin denetlemesi gerekmektedir.

Artık çalışma hayatında reaktif (düzeltici) olmak yerine, proaktif (önleyici) çalışmalarının yapıldığı bir Türkiye olmak, kazasız, sağlıklı bir çalışma hayatına ulaşmak dileklerimle İş Sağlığı ve İş Güvenliği Haftasını tebrik ederim.     

 

 

Prof. Dr. Necdet ÜNÜVAR 

Adana Milletvekili

Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı