Miladi 571 yılı, Nisan ayı. Diğer bir ifadeyle Fil Yılı, Rebiulevvel ayı, 12. günü, pazartesiydi. Henüz tanyeri ağarmamıştı. Kainatın en sevgili insanı, Peygamberimiz (S.A.V.) aleme rahmet olarak dünyayı şereflendirmek üzereydi...

Amine Validemizin o esnada hizmetinde bulunan Abdullah kızı Fatıma Validemiz anlatıyor:

“Annesi O’nu (A.S.) doğurduğu gece oradaydım. Nereye baksam O’nun nurlandığını, evin nurla dolduğunu görüyordum. Hatta yıldızların yaklaştığını hissediyor, üzerime düştü düşecekler, diyordum.” İşte öyle bir gelişle geldi Efendimiz (A.S.) alemlere rahmet olarak.

Sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa s.a.v.’in dünyaya teşrifi asırlardır tüm Müslümanlar arasında Mevlid Kandili olarak kutlanır. Ancak miladi takvime göre sevgili peygamberimizin doğumu 14-20 Nisan haftasına denk geldiği için ülkemizde bu hafta Kutlu Doğum Haftası olarak kutlanır ve hafta boyunca Diyanet İşleri Başkanlığımızın belirlemiş olduğu bir tema ile insanımız bilgilendirilir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın belirlemiş olduğu 2014 yılı teması “Samimiyet”tir.

Peygamber Efendimiz bir hadislerinde İslam dinini, “Din, samimiyettir.” şeklinde tanımlamışlardır. Bunun içindir ki İslam dini ihlası, Müslümanların ibadet ve davranışlarının Allah nezdindeki temel değerlendirme kriteri olarak benimsemiştir. “Din, samimiyettir.” Hadisi, mana ve muhteva bakımından İslam’ın temeli (medâr-ı İslam) olarak kabul edilen dört hadisten biri kabul edilmiştir. Bu yüzdendir ki “Samimiyet” yüce dinimiz İslam’ın en temel yapı taşlarından birisidir. İnsanlar önce yüce Allah’a (C.C.), sonra da Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e karşı samimi olup; bu hayat şiarını tüm yaşantısında, tüm insanlara karşı davranışları ile uygulaması gerekmektedir.

Sevgili Peygamberimiz, bize asırlar öncesinden hadisleri ve kıssaları ile her konuda örnek olmuştur. O’nun (A.S.) göstermiş olduğu yolda dosdoğru ilerlemek için samimiyeti hayatımızda  bir yol gösterici olarak belirlemek dileğiyle tüm müslümanların Kutlu Doğum Haftasını kutluyorum.