18 Mart 1915 tarihi milletimizin küllerinin içinden çıkarak kıvılcımları yangınlara dönüştürdüğü gündür.

18 Mart 1915 tarihi dünyada birçok ülkenin birleşerek, zayıf düşmüş mağdur bir milletin üzerine sebebini bile bilmeden geldikleri gündür.

18 Mart 1915 tarihi 1. Dünya savaşının tarihe en kanlı yazıldığı gündür.

Türk milleti 1. Dünya savaşında yenik düşmüş, her metre karesi paylaşılmaya başlanmış ve Türk Milleti bu mücadelede yalnız bırakılmıştır.

Düşman kuvvetleri hem sayıca çok, hem de o günün şartlarından en ileri teknoloji ile donatılmış gemileri vardı ve askerî teçhizatları güçlüydü.

Bugün bile bilimin ve tarihin açıklayamadığı bir güçle olumsuzluk ve yokluklar içinde ecdadımız düşmana bedenini siper etmiş, Türk Milletinin gücünü ve azmini tüm dünya ülkelerinin zihnine kazımıştır.

Ecdadımız imanlıydı, zafere inanmıştı. Dünyanın dört bir yanından gelen düşman askeri Çanakkale’ye  niçin geldiğini, niye Türklerle savaştığını bile bilmiyordu.

Hatta savaşın içinde bir asker olan Avusturalya 1895 doğumlu J.J.Rayan bir röportajında:

“İyi dürüst ve cesur askerdiler. Nereye gittiğimizi bilmiyorduk. Ne Türkiye, ne de Türkler hakkında bilgimiz yoktu. Türk askerleri cesurdu, ölmekten korkmuyorlardı. Askerler silah donanımı ve beslenme açısından yetersiz görünüyorlardı.

 

  

Türkiye'yi ve Türkleri de hiç tanımıyorduk. Çıkartıldığımızda bile askeri yöneticiler bize hiç bilgi vermemişlerdi. Hedefimiz, amacımız neydi onu bile tam bilmiyorduk” demiştir.

Çanakkale cephesi bir savunma cephesidir, bu cephede alınan zafer tüm itilaf devletlerinin oyununu ve planını bozmuş, tüm dünya bu zaferi konuşmuştur. Bu zaferle devamında İstiklal Savaşının başlangıcı ve bağımsızlık ruhunun vücut bulduğu bir savaştır.

Sonuçta zafere inananlar muzaffer olmuştur. Çok şehit verdik, çok gazimiz vardı, çok ocaklar söndü ama vatan bizde kalmıştı, bayrağımız en yüksekteydi.  Geriye baktığımızda, ülkemizin her köşesinden şahadete koşan gençlerimizi,  Seyid Onbaşıları, eğitimlerini yarıda kesip cepheye koşan ve şehit olan tıbbiye öğrencilerini asla unutamayız, unutmamalıyız.

Bugün bile, 1915 yılında Çanakkale'de yaşanan bu savaşı sadece Çanakkale’de değil, her yerde, her tarihte ve en başta yüreğimizde hala hissetmekteyiz.

Ülkesi için, mukaddes değerleri için hiç düşünmeden cepheye koşan şehitlerimizi şükran ve rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun.

 

 Prof. Dr. Necdet ÜNÜVAR

                                       Adana Milletvekili

                              Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı