20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ Çocuklarımız, en kıymetli varlıklarımız, Geleceğe açılan geleceği görmemizi sağlayan pencerelerimiz, En küçük olumlu şeyde sevinen, en küçük olumsuzlukta üzülen narin ama bir o kadar neşe dolu varlıklarımız. Çocuklarımızın tertemiz düşünceleri, enerji dolu coşkulu kalpleri, sınırsız hayal güçleri ile ülkemizin en büyük güvencesidir. Çocuklarımız toplumumuzda en önemli bireylerdir. Bizler de her insan gibi çocuktuk ve büyüdük ebeveynler olduk. Fizyolojik olarak çocuklarımızla aynı evrelerden geçmiş olabiliriz ancak bizim çocukluğumuz ile bugün ki çağımızın çocukluğu aynı değil. Aynı çağda farklı dünyalarda yaşıyoruz. Çocuklarımızı iyi anlamalı ve onları dinlemeliyiz. Onlarında toplumun en önemli bireyleri olduğunu kabul etmeliyiz. Çocuk Hakları Sözleşmesi 20 Kasım 1989 tarihinde yasalarca kabul görmüş ve en geniş kapsamlı insan hakları belgesi olarak tarihe geçmiştir. Türkiye ise bir sonraki yıl Eylül ayında Sözleşmeyi imzalayan 43. ülke olmuştur. 1994 yılında ise Türkiye Büyük Millet Meclisi Sözleşmeyi resmen onaylayarak Türkiye açısından süreci tamamlamıştır. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Hükümet tarafından Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin Türkiye'de uygulanmasını izlemekten sorumlu koordinatör kuruluş olarak belirlenmiştir. 20 Kasım tarihi tüm Çocuk Hakları günü olarak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Dünyanın neresinde doğarsa doğsun, kim olduklarına, cinsiyetlerine, dinlerine ya da sosyal kökenlerine bakmadan bütün çocukların haklarını eşit şekilde tanımlamıştır. Sözleşme çocuğun tanımıyla başlar ve 18 yaşın altında herkesi çocuk olarak kabul eder. Yaşama hakkı, eksiksiz biçimde gelişme hakkı, zararlı etkilerden, istismar ve sömürüden korunma hakkı, aile, kültür ve sosyal yaşama eksiksiz katılma hakları gibi birçok konuda çocuklarımızın hayatını düzenlemektedir. Sözleşmede diğer önemli konular ise, ebeveynlerin rolü ve sorumluluğu, bunun ihmal edildiği durumlarda ise devletin rolü ve sorumluluğu, sağlık ve eğitim’e erişim hakları, istismar ve ihmalden korunma hakkı, uyuşturucu bağımlılığından korunma hakkı, ekonomik sömürüden korunma hakkı, ifade ve düşünce özgürlüğü hakkı, engelli çocukların hakları gibi bir çok önemli konu ele alınmıştır. UNİCEF’in 2012 Eyül raporuna göre Türkiye’de çocuk ölüm oranları hızla düşmüş ve yine bu rapora göre Türkiye'de, 1990'da 5 yaş altı her bin çocuktan 72'si ölürken, bu sayı 2011 yılında binde 15 düzeyine gerilemiştir. Türkiye Binyıl Kalkınma Hedefleri kapsamındaki dördüncü hedefini gerçekleştirmiştir. Türkiye, çocuk sağlığı hizmetlerinin kalitesini iyileştirmek suretiyle, yüksek aşılama oranları, aile bilinçlendirme ve doğum öncesi-sonrası bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması konusunda ilerleme kaydettiğini bu raporla bir kez daha kanıtlamıştır. Türkiye’de 2012 TÜİK verilerine göre 75 milyonu aşan nüfusta 0-19 yaş arası 25 milyondan biraz fazla çocuk yaşamakta ki %33 önemli bir orandır. Bu sebeple genç ve üretken nüfusun devamı için hepimize görevler düşmektedir. Ortalama hane halkı sayılarına baktığımızda ülkemizde her yıl düştüğü gözlenmektedir. 2009 da 4 kişiden fazla olmasına rağmen 2012 yılında 3 kişi civarında seyretmekte ve ülkemizde ileride Avrupa ülkelerinin yaşadığı sürece girecek ve genç çalışan nüfus azalacak. Hayatın her safhasında yetişkin bireylere nasıl davranıyorsak çocuklarımızın da düşüncelerini bir o kadar önemsemeliyiz. Hz.Ali’nin bir sözü çok güzel: ”Çocuklarımızı, sizin yaşadığınız çağa göre değil, onların yaşayacağı çağa göre yetiştirin diyor. Çocuklarımızı bulunduğumuz çağa göre değil, onların yaşayacağı çağa göre yetiştirelim ve onların duygu ve düşüncelerine önem verelim. Bu vesileyle Dünya Çocuk Hakları Gününü kutluyor, tüm dünya çocuklarına sağlık, barış ve huzur dolu günler dilerim.
Prof. Dr. Necdet ÜNÜVAR Adana Milletvekili Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı |
2301 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |